15 Kasım 2010 Pazartesi

Live from İstanbul

Beni en iyi kim tanir?

"Kendimle bile konuşamazken, kimle konuşabilirim? Beni en iyi kim tanır? Kim sadece yüzüme bakarak ya da söylediğim iki basit cümleyi dinleyerek aklımdan geçenleri anlayabilir, onları bana söylettirebilir? Var mıdır boyle birisi?

Arkadaşlar ne kadar anlayabilirler ki yaşadiklarımızı? Anne-baba-kardeşimiz ya da? Dostlar iyi dinleyicilerdir ama bizim anlattığımız kadarını dinleyebilirler ancak."


Diye birşeyler not almışım 7 Mart 2010'da... Kısa zamanda nasıl değişiyor insanın düşünceleri... Birileri çıkıyormuş karşına, gözüne bakıp, söylediğin iki kıçı kırık cümleyi alıp senin kendine itiraf edemediklerini pat diye suratına söyleyebiliyormuş, ya da daha önemlisi bunları sana söylettirebiliyormuş... Senin izin verdiğin kadarıyla... kendini açtığın kadarıyla... Her sohbette kendini daha çok açmak istiyormuşsun. Korkuyormuşsun söyleyemediklerini söylemeye, düşünemediklerini düşünmeye, sonra farkediyormuşsun korkmanın gereksiz olduğunu, korktuklarının canını yakmadığını..

İyi ki varlar...